Pasteur / Collector House

1911 yılında Fransız Pasteur Hastanesi olarak inşa edilen bu tarihi bina, benzersiz mimari özellikleri korunarak restore edileceği 1991 yılında konut olarak yeniden kullanılana kadar onlarca yıl önemli bir sağlık merkezi olarak hizmet vermiş. Mekân, bir sanat koleksiyoncusu çiftin İstanbul’un kültürel kalbindeki evi olarak tasarlandı. Temel amaç, çiftin sanat koleksiyonunun önemli bir bölümünü doğal ve zahmetsiz bir şekilde barındırabilecek çağdaş ve konforlu bir konut yaratmaktı. Koleksiyon, Turner Ödüllü birkaç eser ile bir dizi seçkin Osmanlı eseri dahil olmak üzere ünlü sanatçıların çağdaş eserlerini dengeli bir şekilde yan yana getiriyor. Sanat eserleri; hakiki deri, masif ahşap ve bronz gibi kaliteli doğal malzemelerden oluşan zarif bir seçki ve mekânla zarafet ve dinginlik içinde mükemmel bir uyum sağlıyor. Uzun koridor, kahverengi deri duvar panellerine gömülü özel tasarım pirinç raflarla noktalanırken, tavan, KM tarafından sıklıkla kullanılan bir başka ifade biçimi olarak odak noktasında bir araya gelen ahşap plakalarla kaplandı.